14 buçuktan 15

Gün geçmiyor ki Level yeni bir haylazlıkla karşımıza çıkmasın. Zaman zaman, amatör ruhun henüz ölmediğini ispatlar nitelikteki çocukça hal ve hareketleriyle neşe kaynağımız olan bu çok sevgili dergimiz, bazen de ne yazık ki suratımızda ekşi bir ifade, kalbimizde derin bir sızı bırakıyor.

Birkaç gün önce ofiste rastladığım Level DVD’siyle başladı her şey. Uzun zamandır inceleme fırsatı yakalayamamışken, aradan geçen süre içerisinde herhangi bir yenilik yapıp yapmadıklarına bakmak istemiştim. Arayüzü çalıştırmayı başaramamış olsam da içeriğini kurcaladım, Sanitarium gibi bir klasiğe artık daha fazla insan ulaşabileceği için sevindim, ve keşke yanında Türkçe yamasını da verselerdi diye düşünmeden edemedim. Belki de oyunun bu sürümüyle uyumlu değildir, bilemiyorum.

Derken DVD’de oyunun tam çözümüne de yer verildiğini gördüm. Level’ın ta Temmuz 1998 sayısında, düzenli olarak Level okumaya başlamamın bir ay öncesinde yayımlanan dört sayfayı eklemişler içine, hoş olmuş. Sayfalara şöyle bir göz gezdirdim; en sevdiğim macera oyunlarından biri olduğu için tam çözümünü kimin yazdığını merak etmiştim. Fakat yazının ne başında ne de sonunda herhangi bir isim bulamadım.

Hemen burada, zihnimde bir “acaba” ve onu takiben bir soru işareti oluştu. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde imza attıkları skandallar sağ olsun, Level’la ilgili her şeye istemsiz bir ön yargıyla yaklaşıyorum artık. Ertesi gün eve döndüğümde Level’ın Eylül 2007 sayısıyla (Oyungezer ekibi olarak hazırladığımız son Level sayısı) beraber verdiğimiz DVD’deki arşive başvurma ihtiyacı duydum. Şu aşamada, nasıl bir tabloyla karşılaştığımı tahmin edebildiğinizi sanıyorum. Soldaki resim tam çözümün son sayfasının orijinalinden bir parçayı, ortadakiyse bu ay Level DVD’sinde paylaşılan halini gösteriyor. Son olarak en sağdaki resimde, bu Photoshop harikasını yakından incelediğimizde ismin üzerini kapatmak için kullanılan parçanın nereden geldiğini de rahatlıkla görebiliyoruz:

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; dergide yayımlanan yazıların telif hakkı yazarın değil derginin elinde olduğu için diledikleri gibi kullanma hakları var elbette. Lakin bu yapılana, hukuka aykırı olmasa da, halk arasında kısaca ayıp diyoruz biz. Böyle bir hasetliğin ardında nasıl bir zihniyetin yer aldığını merak ediyorsanız fazla uzağa bakmanıza gerek yok, aynı sayıdaki “Level’ın 15 Yılı” başlıklı dosya konusuna göz atabilirsiniz. Her nasılsa bu köklü derginin ilk 12 yılından ve bu yıllarda dergide emek sarf eden onlarca insandan hiç bahsedilmediğini göreceksiniz. İnsan azıcık utanır, değil mi?

Bir de şöyle tuhaf bir durum var ki aylık dergiler x. yaşlarını (12 * x) + 1’inci sayılarında kutlarlar; dolayısıyla Level’ın 15. yaşı normalde 181. sayısına denk geliyor. Matematik bilginiz çarpma işlemi için yeterli değilse, parmak hesabına da başvurabilirsiniz. Level’ın ilk sayısı Şubat 1997’de çıkmıştı, yani 15. yıl sayısı Şubat 2012’ye denk gelecekti, Nisan 2011’e değil. Nisan 2011 sayısı Level’ın yaklaşık olarak 14,17. yıl sayısı oluyor, 15. yıl sayısı değil. On dördüne yeni basıp on beşinden gün almaya başlamış bir ergenin kendini on beş yaşında ilan etmesi gibi bir şey bu “15. Yıl Koleksiyon Sayısı”, tuhaf bir şey sahiden.

Rakip bir derginin çalışanı olarak her ayın başında diliyorum ki böyle kurnazlıklara başvurmasın artık Level. Promosyon sevdasının yanı sıra içeriğiyle, kalitesiyle, yaratıcılığıyla, fikirleriyle de bizi, beni motive edecek bir şeyler sunsun. Üç buçuk yıldır olmuyor, olamıyor. Okumak için dergi alanlar zaten artık Level almıyor tamam da, şu hal ve tavırlarıyla kendi okurlarına da faydadan çok zararı dokunuyor. Üzerine bir de yaptıkları bu Sanitarium örneğindeki gibi haylazlıklar tuz biber ekiyor.

Rica ediyorum, artık kendinize bir çekidüzen verin. Eğer dergide yenilik yapmak yetmiyorsa da başınızdaki insanları yenileyin. Zira görünen o ki Level’ın şu an taze kana değil, o kanı pompalayacak temiz bir kalbe ihtiyacı var.

Comments

  1. cenkozmercan

    harbiden çok ayıp. organize ve sistematik olması da acınası bence, rastgele bişey olsa ya da unutulsa falan değil de bilerek ve isteyerek photoshop açıyorlar bunun için :O

    yanlız ogz'yi bir konuda geçiyorlar o da yayın tarihi. ayın 1'i 2'si level raflarda. ogz için 3-4 kere gidip bulamamak oluyor, sonra da bitiyor aradan 2-3 sayı kaçırdım böyle...

  2. Ahmet Alphan KAPLAN

    Temiz bir kalp. Evet güzel finaldi. Yaşananlar aptalcaydı evet. Zaten oyun dergisi okuru kitlenin bu değişime kayıtsız kalmayacağını, çaylakların levelini kabul edip okumayacağını anlamamak aptallık. Sırf yayın yönetmeni olma pahasına bu sektörde istenmeyen adam olan üç tane yazara yalnızca gülüyorum.

    ha bir de, level bi aralar gerçeğin ötesinde diye bir oyun verdiydi. CD sini buldum bugün bozulmuş heder olmuş. Çok üzüldüm be ya. Good old days.

  3. Halil

    Birde Gog versiyonunu verdiler. İnsan en azından yayıncısından ister farklı bir setup kullanır yahu. Gog'un bundan haberi var mı bakalım. Aynı numarayı daha önce Aral'da yapmış.

  4. erengy
    Geçtiğimiz birkaç yıl içinde imza attıkları skandallar sağ olsun, Level'la ilgili her şeye istemsiz bir ön yargıyla yaklaşıyorum artık.

    Yıllar sonra DonanımHaber forumlarındaki başlığı tekrar okudum, birçok detayı unutmuşum. O vakitler yazıp rafa kaldırdığım bir mesaj vardı, şimdi dönüp bakınca hiç gerek yokmuş diyorum. Neredeyse Tuğbek dahi yazmasa olurmuş, ama anlamlı bir kontrast yaratmış. Level ekibi kendi sözlerinin, nasıl söylediklerinin, neleri konuşup neleri konuşmamayı tercih ettiklerinin dışarıdan nasıl göründüğünün farkında değilmiş sanırım.

    Okumak için dergi alanlar zaten artık Level almıyor tamam da, şu hal ve tavırlarıyla kendi okurlarına da faydadan çok zararı dokunuyor.

    Promosyon odaklı dergiciliğin hitap ettiği kitle farklı olabilir, ama yine de rakip derginin okurlarını hor gören böyle bir cümle kurarak hata etmişim. O dönem Level okuyanların affına sığınırım.