Kıpırtılar
“Tekrar görüşmek üzere” dediğimden bu yana uzun zaman olmuş. Neyse ki arayı daha fazla açmadan ikinci ufak çaplı görsel roman çevirimi tamamladım. Bu yazıda çeviri sırasında aldığım birkaç notu düzenleyip meraklılarıyla paylaşmak istiyorum, ancak keyfinizi kaçırmamak adına öncelikle Kıpırtılar’ı okumanızı öneririm. Spoiler diyorum, kime diyorum, size diyorum tabii.
Ripples, yapımcısından izin alarak çevirdiğim ilk görsel roman oldu. sakevisual’ın kurucusu Ayu Sakata, sağ olsun ihtiyaç duyduğum dosyaları kısa sürede göndermekle kalmadı, “Ripples’ı çevirmenden onur duyarım” diyerek nezaketi de elden bırakmadı.
Buyurun bu da benden size bir güzellik: Kuu’yu seslendiren ve Ripples’ın sonunda Apphia Yu olarak ismi geçen kişi aslında Ayu Sakata’nın ta kendisi. Ayu görsel romanların yanı sıra animelerde de (Tower of Druaga, Kuroshitsuji, Fairy Tail) ufak tefek seslendirmeler yapmış.
Çeviriye başlamadan önce eserin ismi üzerinde bir süre kafa patlatmam gerekti. “Ripples” ifadesi (Tekrar Görüşmek Üzere’de olduğu gibi) öykünün önemli bir noktasında da kullanıldığı için ona uygun bir seçim yapmam gerekiyordu. “Hafif/küçük dalgalar” ve “dalgacıklar” gibilerinin yanında, “kıpırtılar” içime en çok sinen seçenek oldu. Şöyle ki; “ripple” suda yayılan ufak dalgalar anlamına geliyor ve sonundaki -le
eki ona tekrar ve süreklilik katıyor: spark/sparkle, wrest/wrestle… Aynı etkiyi -er
ekiyle de sağlamak mümkün: flick/flicker, pat/patter… “Hafif ve sürekli kımıldanma” anlamına gelen “kıpırtı”daki -ır
(veya “kımıltı”daki -ıl
) ekinin de benzer bir işlevi var. Lakin bu eklerin Türkçedeki kullanımı hakkında çok detaylı bilgi sahibi değilim; bir bilen varsa danışmak, öğrenmek isterim.
Buyurun bu da benden gereksiz bir bilgi: Yukarıdaki konu hakkında araştırma yaparken bilinen en uzun ve anlamlı Türkçe kelimenin 70 harften oluşan “muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine” olduğunu öğrendim. “Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdanmışsınız”ı biliyordum da, bunu ilk kez duydum doğrusu. Yine de biz biz olalım, eklerin suyunu çıkarmayalım.
Ekler demişken, “donut”ı nasıl çevireceğim konusunda biraz kararsız kaldım doğrusu. Olduğu gibi bırakmak içime sinmeyecekti. “Pişi” deme dürtümü bastırıp, her ne kadar tam karşılığı olmasa da, “çörek”te karar kıldım. Sıra muffin’e geldiğindeyse çeviriyi bir kenara bırakıp önce mutfağa, ardındansa en yakın pastaneye doğru hızla yol aldım.
Cümle başına ya da sonuna gelen, Amerikalıların pek sık kullandığı “you know”u “hani” olarak çevirmek hoşuma gitti. “Karşıdakinin daha önceden bildiği bir şey kendisine hatırlatılmak istenildiğinde kullanılan bir söz” anlamı taşıyor hani; “bilirsin/biliyorsun ya” gibi bir çeviri yerine kullanmak çok daha doğal ve tatmin ediciydi. Yeri geldiğinde “yani” veya “işte” de kullanılabilir sanırım.
Metin çevirisi bir yana, bu çalışma sırasında font Türkçeleştirmeyi öğrendim (oley!). Türkçeleştirmek derken, ilgili yazı tipine Türkçe harflerin eklenmesinden bahsediyorum. Küçük i
harfinden noktasını silip ı
yapıyor, ya da s
harfinin altına bir virgül ekleyip bir adet ş
elde ediyorsunuz; eğlenceli bir iş. Bir de, yapımcısını tekrar rahatsız etmektense oyunun ana menüsünde ve logosunda kullanılan yazı tiplerini kendim keşfettim. dafont.com’da yaptığım bir gezinti ve WhatTheFont’un da yardımıyla birebir aynılarını buldum, bulduğuma sevindim.
Çeviri esnasında, oyunun programlamasında kullanılan Ren’Py’ın çalışma sistemine de aşinalık kazandım. İleride kendisiyle tekrar haşır neşir olmayı planlıyorum. Diğer yandan hâlihazırda C++ ve SDL işbirliğiyle kodlamaya başlamış olduğum görsel roman motorunu en azından şimdilik rafa kaldırdım. Görünen o ki kendimi tatmin etmek haricinde bir işe yaramayacak; dolayısıyla ona ayıracağım zamanı başka yerde değerlendirmek daha mantıklı.
Aldığım notlar burada bitiyor ama son olarak, tahminen önümüzdeki birkaç ay içinde, Koda ile Kuu’nun öyküsünü devam ettiren Every Sunrise isminde bir görsel romanın yayımlanacağını müjdeleyeyim. Söz vermemekle beraber, çıktığında bir ihtimal ona da el atabilirim. Ha, bir sonraki projemin ne olacağına çoktan karar verdim, o ayrı (:
Comments
Paylaşımlarımınıza, emeğinize sağlık .. Ben Ripples 'i okumak istiyorum dosya halinde olmadan direkt okuyabilmem mümkün müdür ?
Teşekkürler.
Bir diğer okurun kaydettiği şöyle bir video var, dilerseniz onu izleyebilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=_nkHKSUJW-0
Yardımınız ve cevapladığınız için çok teşekkür ederim .. Ne ilginçtir ki ben de dün gece mesajı yazdıktan sonra google 'da aradğımda youtube linkine yönlendirdi ve kıpırtılar ile tekrar görüşmek üzere videolarına ulaştım..ne var ki izlemeye kıyamıyorum :)
Sanki uzun zamandır aradığım beklediğim bir şeye kavuşmuşum da kaybetmekten korkar gibiyim ..Tekrar teşekkür ederim .