Aile

Garip. Bugüne kadar hep aile hayatında yaşanan problemlerin insanı güçlendireceği, ve ilerideki hayatında başarıya ulaşmasına katkıda bulunacağı varsayımı ile avuttum kendimi. Şimdi ne kadar da boş geliyor her şey, dört mutsuz surat gördükten sonra…

Comments

  1. Ayna-i Marzî

    Aile ilişkisini tanımlayamadım ben de hiç. Diğer ilişkileri de anlamlandırmak kolay değil; ama nedense en karmaşığı hep aile olarak gelmiştir bana. Bazen hiç ummadığın bir şekilde duvarlar çıkarırlarken karşına, bazen yüzünde gülücük de oluşturabiliyorlar. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki beni olgunlaştıran ailemdir. Blogumda, hiç bahsetmediğim şekilde sorunlarım olmuştur geçmişlerde, o gördüğün mutsuz suratları çekmek zorunda kalmıştım çokça. Anlamsız yasaklar, engeller, sorunlar. Hepsi insan ilişkilerimde belirleyici olmuştur; ama olgunlaşmak adına bunları çekmek zorunda mıyız?

    Bazen onlara çok borçlu olduğumu ve bunu hiç bir zaman ödeyemeyeceğimi düşünürken, bazen de hiç olmasalardı ne kaybederdim diye düşünürken buluyorum kendimi. Belki benim ailem için geçerlidir bu; ama şunu zaman ilerledikçe anlıyorum ki hiç kimsenin önemsemediği gibi önemsiyor anne ve babamız bizi. Belki de onların beni nasıl sevdiğini hiç anlayamayacağım; hep eksik bulacağım bir şeyleri. Ama zaman zaman hidssediyorum ki beni kayıtsız bir şekilde sevmeye en çok ailem yakın.

    Her şey anlamsız gelse de hayatta aile ilişkileri de dahil tüm ilişkilerdir bizi olgunlaştıran, yetiştiren, kimi zaman savunmasız bırakıp kimi zaman her şeyi anlamsızlaştıran. Değer mi acaba tüm bunlara, olmasalar neler kaybederiz? Sanırım bunların cevabını vermeye benim gibi ailesi olandan daha çok kendisini ailesiz hisseden birisi verebilir, ki o da yeterli olur mu acaba?

    Tabi buradaki aileden kastının tam olarak anne babayı içine alan bir kavram mı olduğu, yoksa kendilerini ailemizden hissettiklerimizi de kapsadığını bilmeden yazdığım bir yorum oldu bu. Bu yüzden yazdıklarımın çoğu yazı ile alakasız kaçıp, anlamsız olabilir :)

    Bir de merak ettiğim bir konu vardı; ama sormaya çekindim hep, şimdi sorayım bari. Dilersen cevap verirsin:

    Bazen yazıların tarihi yayınlanma zamanından erken oluyor, tıpkı bu yazı gibi. Bunları yazıldğı tarihte yazıp yayınlamadığın için mi, yoksa yazı tarihlerini değiştirdiğin için mi oluyor böyle, zira şaşırıyorum bu eski sayfalardaki yeni yazılardan karşıma çıkınca :)

  2. erengy

    Aileden kastım çekirdek aile idi, evet.

    Çocukluğumdan bu yana bir türlü o 'mutlu aile tablosu'nun içerisinde yer alamadık biz. İkiye ayrıldık birkaç yıl önce, şimdiyse üç olmak üzere parçaların sayısı. Ama hiç bir zaman demedim "keşke başka bir ailede doğsaydım" diye, diyemem de. İyisiyle kötüsüyle bugünkü Eren olabildiğim için her birine ayrı ayrı borçluyum çünkü, ailenin en küçük üyesi olarak.

    Şu sıralar okuldaki durumum, çok geç yatmam ve asosyalliğim dışında bir şeyden şikayet etmiyorlar; geçmişte de anlamsız yasak/kısıtlama anlamında pek bir şey ile karşılaşmadım çok şükür. Zaten koşullar ne olursa olsun ilk önce benim iyiliğimi istediklerini biliyorum, yanlış bir şey yapıyor olsalar bile. Senin durumun elbette daha farklıdır; aile yapısı bir yana, bir bayan olduğun için.

    "Anne/baba olmadan anlayamazsınız evladım." dermiş babamın büyükannesi zamanında, anlamazmış babam. Şimdi o diyor bana aynı şeyi, anlayamasam da biliyorum doğruyu söylediğini.

    Soruna gelince; yazıp da yayımlamadığım bir sürü yazı oluyor. Aklıma estikçe, daha doğrusu cesaret buldukça yayımla düğmesine basıp kaçıyorum. (: