Astroloji ve diğer bazı şeyler
14 Mayıs 2016 akşamı CNN Türk kanalındaki Bazı Şeyler programında astroloji ve astronomi hakkında bir tartışma yayınlandı. Canlı yayını kaçırsam da, yaklaşık üç buçuk saatlik kaydın neredeyse tamamını ertesi gün izledim. İzlemeye vakti olmayanlar için, aklımda kaldığı ölçüde ve elbette ki yetersiz bir özetini kendi yorumlarım eşliğinde paylaşmak istiyorum.
Ata Nirun, astroloji ile arasına daha ilk baştan mesafe koyarak, katılımcıların belirgin iki tarafa ayrılmasını bekleyen izleyicileri ters köşeye yatırıyor. Astrolojinin bir bilim değil, yorum sanatı olduğunu ifade ediyor. Bu sanatın gök cisimleriyle ve burçlarla ilintisini tümüyle kesip attığını da göz önüne alarak, programa astrolojinin değil gizemciliğin temsilcisi olarak katıldığını söyleyebiliriz. Tartışma esnasında mantıksal safsatalara başvurmamış olmasını, “istesem ispat ederim ama bilime katkıda bulunmak istemiyorum” benzeri cümleler kurmamış olmasını dilerdim. Ayrıca, söylediklerinin doğruluğunu veya yanlışlığını değiştirmese de, kendini başkalarından üstün gören tavrını itici bulduğumu söylemeliyim.
Su Karakuş gerçek astrolojiyi popülerinden, modern astrolojiyi klasiğinden ayırmaya gayret gösteriyor. Astrolojinin bir bilim olmadığı ama bilimden faydalandığı görüşünde. İnsanların on ikiye ayrılmasına karşı çıkıyor, ama beklentiler nedeniyle kendisinin de kimi zaman aynısını yaptığını itiraf ediyor. Bir yandan astrolojinin New Age kültürüyle iç içe geçmesinden yakınıyor, diğer yandan ise “kozmik sihir” adı altında yaptığı çalışmaları anlatıyor… Karakuş’a göre astrolojiye dair bugünkü bilgimiz yetersiz; bu konuda daha çok çalışma yapılması gerekiyor. Gök cisimlerinin fiziksel etkisini kütleçekimin ötesinde henüz bilinmeyen bir güce bağlamasına şaşırmadım, ancak ispat yükümlülüğünü başkalarının sırtına atmasını garipsedim doğrusu.
Tevfik Uyar, katılımcılar arasından en iyi tanıdığım isim diyebilirim. Astrolojinin Bilimle İmtihanı adlı kitabını ve diğer bazı yazılarını okumuştum, aylar önce katıldığı bir başka televizyon programını daha izlemiştim. Bu konulardaki düşüncelerimiz örtüştüğü için, şahsen söylemek isteyeceğim –ama beceremeyeceğim– düşünceleri seyircilere güzelce aktardığına şahit oldum. Akılcı yaklaşımını, meselenin özünü yakalayabilmesini, yerinde bilgiler ve anlaşılır örnekler paylaşmasını takdir ettim. Yalnızca şöyle bir uyarıda bulunacağım: Sohbetin gevşediği bazı anlardaki tavrı beni neşelendirmiş olsa da, kimilerince saygısızlık biçiminde algılanmış olabilir sanıyorum.
Ethem Derman’ı maalesef önceden tanımıyordum, ancak bu programın ardından saygımı kazanan bir isim oldu. İlk başta insanları on ikiye ayıran ifadeleri beni endişeye sürüklese de, programın ilerleyen dakikalarında, oturduğu sandalyenin hakkını verdi. Astrolojinin geçmişi, astronomi, bilim, şüphecilik, eleştirel düşünce ve hurafeler gibi konularda faydalı bilgiler sundu. Kendisini bundan sonra da takip etmeyi planlıyorum.
Kerem Doksat ki epey bilgili bir insan olduğu açık, Ata Nirun ile yer değiştirseymiş izleyiciler yadırgamazmış diye düşünüyorum. Bilinmeyene açık kapı bırakması kanımca programda yer alması gereken bir görüştü, fakat kimi noktalarda açık fikirlilikte aşırıya kaçtığı görülüyordu. Üstüne üstlük o anki konudan bağımsız anektodlar paylaşması, hatalı bilgiler vermesi, birtakım iddiaları bilimsel gerçekmiş gibi ortaya koyması bakımından da ne yazık ki tartışmaya faydadan çok zarar getirdi.
Program süresince ara sıra Ankara stüdyosundaki Taşkın Tuna ile bağlantı kuruluyordu. İsminin altında “Uzay Fiziği Uzmanı” yazsa da, kendisine daha ziyade İslam çerçevesinde sorular yöneltildi. Tuna’yı önceden tanımıyordum, dolayısıyla bunu garipsedim. İşin din boyutu ilgimi çekmediği için, bu kısımları kimi zaman atladığımı itiraf etmeliyim. Kendisi çok saygılı konuşuyordu, ancak programın sonunda diğer katılımcıların kapanış konuşması vaktinden çalmasaydı iyi olacaktı.
Uzun yıllardan beri televizyon izlemiyorum, ama umarım benzer programlar bu mecrada kendine daha sık yer bulur. Tevfik Uyar ile Ethem Derman dahil olmak üzere, bilimsel yöntemi anlatıp eleştirel düşünceyi yaygınlaştırmak için çaba gösteren herkese teşekkür ediyorum.